Halk arasında omurga ya da bel romatizması olarak bilinen Ankilozan Spondilit, omurgayı ve omurga ile kalça kemiği arasındaki eklemi etkileyen ağrılı, iltihaplı bir romatizma türüdür. Bu hastalıktan muzdarip olan ünlü isimler Suna Pekuysal ve Profesör Ahmet Mete Işıkara’dır.
Genç erkeklerde ve HLA B27 geni taşıyan kişilerde hastalığın görülme sıklığı fazladır.
Ankilozan Spondilitin Başlıca Belirtileri
20 ile 40 yaş arasında başlayan bel ağrısı,
Uzun istirahat ve uyku sonrası bel ağrısı ve tutukluk
Ağrı ve tutukluk hissinin fiziksel hareketlerin arttığı dönemde azalması
Uykudan uyandıracak şiddetli eklem ağrısı
Hareketlerde kısıtlanma hissi
Şikayetlerin 3 aydan fazla sürmesi
Omurganın öne doğru eğilmesi
Ankilozan Spondilit tanısı ayrıntılı anamnez, fizik muayene ve radyolojik görüntülemeyle yapılır. Ankilozan Spondilit en çok omurga (her düzeyde) ve sakroiliak eklemi (omurganın leğen kemiğiyle yaptığı eklem) daha sonra kalça ve omuz gibi büyük eklemleri tutar. Göğüs kafesinin genişlemesi çok azalır, dolayısıyla solunum problemleri olabilir. Ankilozan Spondilitte kas-iskelet sisteminin yanı sıra göğüs, böbrek, aort gibi eklem dışı tutulumlarda olabilir. Hastaların 1/3’ün de ömründe en az bir defa akut üveit atağı olur. Tamamen iyileşmesi mümkün değildir mevcut tedavi yöntemleriyle hastalık aktivitesi azaltılıp gelişimi yavaşlatılabilir, erken tanı tedavide steroid olmayan antienflamatuar ilaçlar, ağrı ve tutukluğun azaltılması için kullanılmalıdır. Düzenli egzersizler mutlaka yapılmalıdır. Son dönemde anti-inflamatuar ilaçlardan fayda görmeyen hastalara anti-TNF ilaçlar kullanılmaktadır.
Ankilozan spondilitte egzersiz ve rehabilitasyon programı kişiye özel olmalıdır. Ankilozan Spondilit hastalarına gaps diyeti önerilir. Hastaların bağışıklığını arttırmak ve immünmodülasyon için ozon tedaviyle desteklenir. Eklemlerdeki tutukluk ve ağrı için nöralterapi ve akupunktur yapılır. Akciğer kapasitesini arttırmak için düzenli nefes egzersizleri önerilir. Düzenli egzersiz ve rehabilitasyon programları yaşam kalitesini arttırır.
Omurga ve solunum sisteminde ciddi sıkıntılara yol açan ankilozan spondilit tedavisinde tıbbi tedaviye ek olarak hasta eğitimi, egzersizler ile günlük yaşam aktivitelerinin kolaylaştırılmasına yönelik rehabilitasyon yaklaşımları çok önemlidir. Hastalık en aktif olduğu 20-50 yaş arasında kontrol altına alınamazsa bireylerin en üretken dönemlerinde fonksiyon kayıplarına bağlı işgücü kaybına neden olur.
Ankilozan spondilitli hastalarda enflamatuar özellikte bel ağrısı, belde tutukluk ve sertlik, omurgada hareket kısıtlılığı, zaman zaman kalça, omuz ya da diz gibi periferal eklem yangısı ve yorgunluk olur ve tüm omurga hareketlerinde kısıtlılık, dorsal kifoz da artış, lomber lordozda kayıp, kalça ve omuz eklem hareketlerinde kısıtlılık ve solunum fonksiyonlarında bozulma gelişebilir ve günlük yaşam aktiviteleri de bozulur. Bu sebeplerle erken tanı ve uygun tıbbi tedaviye eklenecek egzersizler ile hastanın omurga ve diğer periferal eklemler de oluşabilecek deformite ve kontraktürlerinin önlenmesi, postürün korunması, solunum fonksiyonlarının sürdürülmesi, kas gücü ve dayanıklılığının korunması sağlanır.
Ankilozan spondilitli hastaya verilebilecek egzersizler, kişisel egzersizler, gözetim altında yaptırılan grup egzersizleri ya da hastanın evde kendisinin yapacağı ev programı olabilir.
Ankilozan spondilitte egzersizlerin sürekliliği son derece önemlidir. Hastaya hoşuna gidebilecek yüzme, bahçe işleri, yürüyüş, dans gibi aktiviteler önermek uyumu arttırıcı olabilir. Doğru postür ve solunum egzersizleri mutlaka egzersiz programın içinde yer almalı ve ankilozan spondilitli hastaların sigara içmemeleri konusunda kesin olarak uyarılmaları gereklidir. Düzgün postürün sağlanması ve sürdürülmesi için hastanın ergonomik sandalye ve yatak kullanması, kalça ekleminde kısıtlılık ve sırtta kamburluk gelişmemesi için yüzükoyun yatması ve su içi egzersizler önerilir.